Zaman Algısı
Zaman bir önceki olaydan bir sonraki olaya giden süre şeklinde anlatıla gelmiştir hep.
‘’Olaylar akışında belirgin olmayan bir ortam mahiyetinde algılandığında düşünceye bölünmez surette ve bütünüyle veri olarak bulunan olgudur.’’ Diye açıklaması yapılmıştır.
Zaman nedir?  Zamanı yaşıyor muyuz? Saniseler saniyeler,dakikalar ,saatlerin birleşiminden mi zaman doğuyor? Güneş doğudan doğup batıdan batar.Güneşin bu eylemini gün içeresin de yaptığı bir zaman başlangıcı mı yoksa günün sonu mu? Big Bang ile mi zaman doğdu;öncesinde zaman var mıydı.Gezegenler arası zamanı algılayabilir mıyız,çözebilir mıyız,tanımı mı yapabilir mıyız.Zamanı durdulabilir miyiz? Kişiler;düşünceler ,metodlar ve teoriler arası zaman algısı farklı mıdır? Zamana geriye baktığımız da kısa ileriye doğru baktığımızda uzun mudur? Zaman bir nehir bir akarsu gibi uzunca akan hiç bitmeyen ama kendini her zaman varlığından şüphe duyulmayan bir olgu mudur? Yanlışlanabilir  mi ? yoksa doğrulanabilir mi? Aksisini düşünebilir miyiz? Kültüler değerler,yaşayış tarzları,gelenek-görenek,dil,evrim,mutasyon,biyolojik hareketlilik ve değişim hep bir zaman içeresin de mi akıvermiştir.? Yoksa zaman bir hareket midir? Zaman enerji midir? Örneğin:Hareket halinde ki bir araba bir zaman dilimi yada saati içerisinde mi yoksa  ve bu arabanın hareketliliği zamanla birebir midir? Evrenin var oluşu güneş sisteminin ahengi big bang hep bir zaman kavramı içerisinde midir? Zamanı bölemeyiz.Zaman,zaman dilimlerinden farklı mıdır.? Yoksa sadece bir zamandan mi bahsediyoruz.Tanrı zaman mıdır? Tanrının varlığı zaman içerisinde midir? Belki Tanrı olası,olacak durum ve ihtimalleri zamana yaymıştır.Gelecek olan zaman Tanrının kurduğu doğa üzerinde zamanı ve düzenimidir.Her zaman ileriye doğru yol almaktayız.Doğumdan ölüme kadar bir zaman yolculuğu içerisindeyiz.Zamanın doğası nedir? Sorgulayabilir miyiz değişme ve gelişme olanağı var mıdır? Zaman kip midir? O anki zaman şartları böyleydi,şuan ki zaman şartları böyleydi.Olanakları ve imkanları değiştiren yada yok eden geliştiren teknoloji mi zamanın tarihe uyumumudur? 21.yy dayız  ve daha elektrik internet kullanmayan görmeyen insanlar var hala. Bu teknolojik çağın uyumuna ya da zamana ters midir? Yoksa zamanın kısıtlaması mıdır veya insanların sorunumudur. Zamanı zihnimizden silemeyiz,unutamayız. Zaman her yerde işler biz farkına varmasak da .Vücudumuz da ki hücrelerin bir kısmı doğarken,bir kısmı bölünürken, bir kısmı ölürken,hep bir zamanın ahengi içerisinde olmaktadır.’’Antik Yunanda :Değişme ve oluşu irrasyonel(akıldışı) bir yanılsama olarak kabul eden Parmenides ile devamlılığın olmadığını ve değişimin istisnasız her şeyin bir özelliği olduğunu ileri süren Herakleitos arasında görülmektedir. Aristoteles: Zamanı anlamak için zaman ve şimdiki ana arasında bağlantıya bakmak gerekir der.Şimdiki anlardan bir araya gelmiş gibi görünüyor.Şimdiki an geçmiş ile geleceği ayırır.Zamanın değişim olmadığını söyler;çünkü değişim her yerde aynı değildir.’’
Zaman da boşluk var mı? Zaman içeresi geçen her an durum olay bir zamanın akıp gittiği bir yolda mı akıp süregelmiştir? Örneğin: Günlük yaşamda bir yerlerde oturmak için arkadaşımızla görüşüp anlaştığımızda gidilen yere ayrı ayrı yollardan gidilip görüşeceğimiz mekana aynı anda giriş yapıldığında ‘zamanlama harikası’ olarak adlandırdığımız anı yaşayıp düşündüğümüzde karşılaşma olasılıkların çok düşük olmasına karşın karşılaşılması bir tesadüf mü yada Tanrının zamana yazdığı anın mükemmelliği midir? Aziz Augustinius : ’ Zaman anlayışı yoktan yaratım fikriydi. Her şeyin yaratıcısı Tanrıdır. Zaman bu yaratılanlar arasında yer alır.Tanrı evreni yokta yaratmış zamanda bu yaratılanlardan bir tanesidir.Haliyle bir zaman yaratılmadan önce bir zaman bahsetmek olanaksızdır.’  Yani bu hayatta gözlerimizi açtığımız andan itibaren zamanın akışı ve algılanışı sırasında önceki ‘ruh-uzay-zaman-mekan’ kavramlarının bir yansımasından ibaret olduğumudur.Zaman değişimle kendini belli eder.Zaman ‘geçmiş- gelecek- şimdi’ olarak üç boyutlu olduğunu biliyoruz.Geçmiş ,geçmişte yaşanılanlara şahitlik ettiğimiz için vardır,ya gelecek?Gelecek daha gelmediği için nasıl bir olurdu.’’Zamanın bilincine varabilmek için her şeyin akıp gitmesi gerekir.Geçmiş ve gelecek nerde diye sorulduğunda da Augustinius; Oldukları yerde şimdiki zaman da vardırlar diye cevap veriyor.Bu üç zaman insan zihnindedir,yoksa aksi takdirde farkına varamazdık’’
Günlük yaşamda hızlı davranmak isteriz atik olmak alelacele işlerimizi halletmek rahatlamak isteriz;çünkü zaman bizim için değerlidir deriz.Arabayla hız yapanlar,motor tutkunları,yarışlar…vd .Acaba bu durumlarda zamanın rolü nedir? Hızlı olan biz miyiz zaman m? Veya yetişebilir miyiz. Zaman hızlı ya da yavaş değildir.Az zamandan çok zamandan bahsederiz buda göreli olur.Bir şeylerin olumlu olmasını yada psikolojimizin düzelmesi için mutlu olmak için ‘’bazı şeyleri zamana bırakırız’’deriz.Sanki zamanın bunu değiştirip düzelteceğinin imkanı varmış gibi davranırız.Bu bir değişim söz konusudur.Zaman hep akıp gider zamanın içindeyiz ve farkındayız.
‘’İdealistler, özellikle de Leibniz ve Kant, zamanın gerçekte var bulunmadığını, sadece insan bilincinin bir tasarımı olduğunu ileri sürerler. Çağdaş idealistler de, örneğin Bergson, ‘’insan zamanda değil, zaman insanın içinde yaşar’’ diyerek bu bilimdışı varsayımları yinelerler. Oysa, örneğin insandan bağımsız olan ışığın uzayda yayılabilmesi için bir zaman geçmesi gerektiği daha 1675’lerde astronom Olaf  Römer tarafından bulunmuştu. Daha sonra Isaac Newton doğada insan bilincinden bağımsız bir zaman ve uzay bulunduğunu tanıtladı. Özdeksel eytişimciliğin büyük ustalarından biri bu konuda şöyle der: ’’Zaman ve uzayın insan bilincinin ürünü olduğu yolundaki idealist sav doğru olsaydı, bilimin kesinlikle tanıtladığı şu olay nasıl açıklanabilirdi: Dünya, insandan önce, zaman ve uzay içinde var olmuştur ve milyarlarca yıldan beri de vardır. İnsansa sadece on binlerce yıldan beri ortada görünmektedir. Öyleyse zaman ve uzayın, insan bilincinin ürünü olduğu nasıl söylenebilir?’’. Bu gerçek, yüzyılımızda bile yadsınabilmektedir. Newton, zaman ve uzayı insandan bağımsız olduğu kadar, özdekten de bağımsız ve bu anlamda saltık sayıyordu. Saltık zaman (Os. Mutlak zaman) ve altık uzay (Os. Mutlak mekan) kavramları Newton tarafından ileri sürülmüştür.  Fizik bulgularının metafizik sonuçlarını bir tanrıbilimci ağzıyla şöyle açıklıyordu: ‘’Bu güneş, gezegenler ve kuyrukluyıldızların uyumlu dizgesinin her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen üstün bir varlığın buyruğundan doğması gerekir. Tanrı, her zaman ve her uzayda hazır ve nâzırdır. Böyle olmakla da zaman ve uzayı meydana getirmiştir’’. Görüldüğü gibi, zaman ve uzayı, idealist düşünürün insanın ürünü saymasıyla idealist bilimcinin tanrının ürünü sayması arasında hiçbir fark yoktur. ‘’
Zaman ,en az uzay kadar insanı şaşkınlığa ve hayrete düşüren bir kavramdır.Zamanı anlamak zamanı çözmek onun doğasını mahiyetini özünü tözünü anlama çabasında olmaktayız.
                                                                      
                                                                    '' Her gün zamanın bir hazinesidir''
                                                                                      Delia Steinberg Guzman


                        ZAMAN NEDİR ???
        
                                                                                                     
                                                              


                                                                       

Yorumlar

Popüler Yayınlar